22 Aralık 2008 Pazartesi

Kayısılı Pasta

Ne zamandır denemek istiyordum. Pelin’in Pastanesi’nde fotoğrafı ve tarifi gördüğüm anda güzel olacağını hissetmiştim. Sitedeki tariften farklı olarak aklımda hep bu pastayı kayısılı yapmak vardı. İyi ki yapmışım, pastadan eser kalmadı...
Bu arada haftasonu bir de yoğurmadan ekmek yapımını denedim ama başarısız bir deneme oldu. İnanın bana uğraşmaya değmez, yoğurarak yapmak çok daha kolay ve garantili...

Kek için malzemeler:
1 su bardağı un
15 adet kayısı
1 su bardağından 1 parmak az şeker
1 su bardağı kayısı bademi
3 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tarçın

Krema için malzemeler:
1 litre süt
1 çorba kaşığı un
5 çorba kaşığı şeker
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı nişasta
1 çorba kaşığı margarin
1 paket kremşanti

Hazırlanışı:
Kayısılarım biraz kuru olduğu için önce onları 10 dakika kadar sıcak suda beklettim. Sonra iyice ufalanıncaya kadar blenderdan geçirdim. Çıkarmadan önce bademleri de blendera attım ve bademi çok parçalamadan hepsini bir kere daha çektim. Yumurtaları şekerle çırptım. Un, tarçın ve kabartma tozunu eledim ve bütün kek malzemelerini yumurta-şeker karışımına ekleyip iyice birbirine yedirdim. Hamuru yağlanmış borcama döküp önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirdim. Yalnız bundan sonra kekin daha ince olması için mini fırın tepsisinde yapacağım ve altına folyo sereceğim. Çünkü iyice yağlamama rağmen borcamdan çıkarmak zor. Gerçi pasta parçalanmıyor ama çıkarması biraz güç istiyor.
Keki fırına verdikten sonra un, şeker, vanilya, nişasta ve sütü karıştırarak orta ateşte kaynattım. Kaynayınca margarin ve toz kremşantiyi ekleyip mikserle çırptım. Zaten bu arada kek de pişmiş oldu. İkisi de sıcakken kekin üstüne kremayı döktüm. Soğuyunca buzdolabına attım ve ertesi gün üzerine blenderdan geçirdiğim tarçın ve kayısı bademi karışımını dökerek servis yaptım.

13 Aralık 2008 Cumartesi

Zeytinli Soğanlı Ekmek

Ne zamandır ekmek yapmak istiyordum. Birçok tarif karıştırdım ve bana en cazip gelen tarifi denemeye karar verdim. İlk yapışım olduğu ve ilk mayalanma sürecinde pek kabarmadığı için ümitsizliğe kapılmıştım ama çok güzel bir ekmek oldu. Hepimiz beğenerek yedik.

Malzemeler:
2¼ bardak beyaz un
1 tatlı kaşığı instant kuru maya
1 tatlı kaşığından biraz az tuz
2 tatlı kaşığı şeker
1 tepeleme tatlı kaşığı oda sıcaklığında yoğurt
2 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
¾ bardak ılık su
25 adet zeytin, çekirdeği çıkarılmış ve dilimlenmiş (hazır dilimlenmişleri de deneyebilirsiniz)
1 soğan (ben kırmızı soğan kullandım)

Hazırlanışı:
Soğanı yarım daire şeklinde doğradım ve zeytinyağında kavurmaya başladım. Yumuşayınca 1 tatlı kaşığı şekeri ekledim ve renkleri dönene kadar pişirdim. Soğanlar soğurken un, tuz, şeker ve mayayı geniş bir kapta karıştırdım. Bir bardakta da yoğurt, su ve zeytinyağını karıştırdım. Sıvı karışımı kuru karışıma ekledim. Önce biraz yoğurdum. Sonra soğan ve zeytini ekledim ve iyice yoğurdum. Sıcak bir yerde üstü kapalı olarak 1 saat bekledim. Kabaran hamuru 2–3 dakika daha yoğurdum ve dikdörtgen kek kalıbının boyunu kaplayacak şekilde rulo haline getirdim. Bu arada fırını hafif ılıttım. Hamuru 1 saat kadar ılık fırında beklettim ve iyice kabardıktan sonra 200 derecelik fırında yarım saat kadar pişirdim. Sonra orijinal tarifteki gibi ekmeği 10 dakika kalıpta beklettim. Sonra bir soğutma teline alıp 30 dakika daha bekleyip servis yaptım.

11 Aralık 2008 Perşembe

Balkabaklı Kek

Dolunaydan olsa gerek bu gün kuzum bana bol bol işkence etti. Nasıl ters, nasıl tersti anlatamam. O uyuyunca biraz sakinleşmek için Pelin’in Pastanesi’nde gördüğüm bu tarifi bazı değişikliklerle yapmaya ve böylece derin dondurucudaki balkabaklarını değerlendirmeye karar verdim. Canım kuzenlerim Yeliz ve Güliz’in bizim için yetiştirdiği balkabakları biraz hayal kırıklığı yarattı, ama ıslak dokulu ve baharatlı kek sevenler bu tarifle hayal kırıklığına uğramayacak. Böylece beğenmediğimiz kabaklar da değerlenmiş olacak. Kızlar ellerinize sağlık, iyi ki yetiştirmişsiniz bu balkabaklarınız…

Malzemeler:
150 gr tereyağı
½ su bardağı şeker
1/3 su bardağı pekmez
1 çırpılmış yumurta
200 gr balkabağı
1 ½ bardak un
Bir tutam tuz
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı toz tarçın
1 çay kaşığı toz zencefil
½ çay kaşığı toz karanfil
½ çay kaşığı muskat rendesi
½ su bardağı kuru üzüm
½ su bardağı ceviz

Hazırlanışı:
Önce balkabağını çubuk tarçınla beraber iyice yumuşayıncaya kadar haşladım. Sonra kabakları içinde alıp soğumaya bıraktım. Bu arada kuru üzümlerin kabarması için (aynı zamanda mis gibi tarçın kokan su ziyan olmasın diye) haşlama suyuna attım ve beklemeye bıraktım. Kuru malzemeleri bir kaba eleyerek birbirine karıştırdım. Sonra oda ısısında iyice yumuşamış olan tereyağını çırpıcıyla çırptım. Tereyağına şeker ve pekmez ekleyip çırpmaya devam ettim. Ayrı bir yerde çırptığım yumurtayı ve ezilmiş balkabaklarını tereyağlı karışıma ekledim. Kuru karışımla tereyağlıyı birleştirdim ve çırpmadan iyice birbirine yedirdim. En son süzdüğüm üzümleri, irice kırılmış cevizleri ekledim ve kalıba boşalttım. 180 derecede kürdan testi yaparak pişirdim.

10 Aralık 2008 Çarşamba

Pastane Bisküvisi

Kuzum da annesi gibi mutfağa meraklı olup çıktı. Ne zaman bir şeyler yapmak istesem acıklı acıklı “anne ne olur ben de yapayım, ne olursun” diyor. Tabii hemen taburesine kurulup bana yardım ediyor. Bu arada bayram dolayısıyla ablam ve kayınvalidem havuçlu kek sipariş etmişti. Bugün için planımız ise kuzuyu haliçte yeni açılan yunus parkına götürmek oradan da kuzunun halasına gitmekti. Hal böyle olunca akşam aklıma kurabiye yapmak geldi. Tariflere baktım ama bir türlü bir şey beğenemedim. Canım un kurabiyesi gibi dağılan ya da anne kurabiyesi gibi biraz yumuşak ve esnek bir dokusu olan bir kurabiye istemedi. Şöyle kıyır kıyır, bisküvi tadında bir şeyler olsa diye düşündüm ama bulamadım. Bari kolları sıvayıp kafadan bir şeyler atayım dedim. Ortaya bu bisküviler çıktı. Tabii ben bisküvileri yaparken kuzu çoktan nezleli burnu yüzünden horultulu bir uykuya dalmıştı. Ben de onun payına düşen hamuru buzdolabına koyup sabaha sakladım. İşte kuzumun ve hayrettir ki kocamın (genelde pek sevmez kurbiklerimi) bayılarak yediği atmasyon tarifli bisküviler.



Malzemeler
1 bardak nişasta
2 bardak un (yavaş yavaş ekleyin)
1 paket vanilya
Yarım paket kabartma tozu
200 gram margarin ya da tereyağı
1 su bardağından 2 parmak az pudra şekeri (daha tatlı seviyorsanız 1 bardağa yakın koyabilirsiniz)
Süsleme şekeri, bal, nutella, reçel vs…

Yapılışı
Un, nişasta, vanilya, kabartma tozu ve pudra şekerini karıştırdım. Sonra oda sıcaklığındaki margarini ekleyip yoğurdum. Yumuşak, pürüzsüz bir hamur elde edince yarım santim kalınlığında açtım (daha kıtır isterseniz daha ince açabilirsiniz). Kuzumun seveceği şekildeki kalıplarla kestim. Aslında hamuru biraz dolapta bekletip açarsanız daha iyi sonuç alıyorsunuz. Benim pek vaktim yoktu ama açmadan önce hamuru dörde böldüm ve birini açarken diğerlerini buzdolabında beklettim. Ayrıca kuzumla beraber pişirmek için ayırdığım kısım ertesi gün çok güzel sonuç verdi. Bazılarını süs şekerine batırdım, bazılarını ise damla çikolataya. Bisküvileri önceden ısıttığım fırında 15 dakika, hafif pembeleşinceye kadar pişirdim. Çıkartıp tel üzerinde soğumaya bıraktım. Sonra bazılarının üzerine ince bir tabaka bal sürdüm ve şeker serptim. Bazılarına nutella sürüp birbirine yapıştırdım. Nutella ve şeker serptim. Kısaca keyfe keder süsledim.
Afiyet olsun…

30 Kasım 2008 Pazar

"Dinlenme kek yap!!!"

Genelde mutfağa girdiğimde “Dinlensene!” diye söylenmeye başlayan kocamın canı bu akşamüstü kek isteyiverdi. Tariflere baktık baktık dişimize göre bir şey bulamadık. En sonunda elimdeki temel cupcake tarifinin üzerine eklemeler yapayım bari dedim. O anda dondurucudaki vişneler aklıma geldi (sağ olsun anneciğim yazın benim için aldı, ayıkladı ve dondurdu) ve ortaya bu tarif çıktı. İnanılmaz hafif, yumuşak dokulu bir kek oldu. Uykusundan biraz mutsuz uyanan kıvırcık kuzum da keki çok beğendi –vişneleri hariç.

Kakaolu Vişneli Kek

1 bardak şeker (çok tatlı sevmiyorsanız 1 parmak az koyabilirsiniz)
2 yumurta
½ bardak sıvı yağ
½ bardak süt ve vişne suyu karışımı
1 ¼ bardak un
¼ bardak kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
½ çay kaşığı tuz
1 bardak kadar vişne
1 bardak kadar damla çikolata

Vişneleri bir tel süzgeçte iyice süzülmeye bırakın. Hatta arada isterseniz kaşığın tersiyle biraz üzerlerine bastırın. Bu arada şeker ve yumurtaları teker teker çırpıcıyla iyice karıştırın. Ardından yağı ekleyin. Son olarak süt ve süzülen vişne suyunu karıştırıp yumurtalı karışıma ekleyin (süzülen vişne suyunuz yarım bardağı bulduysa süt eklemeyebilirsiniz). Kuru malzemeleri bir başka kaba eleyerek birbirine karıştırın. Bu karışımı sıvı karışıma ekleyin ve yumurtayı söndürmemeye çalışarak birbirine yedirin. Son olarak hafif unlanmış damla çikolata ve vişneleri ekleyin. Hamuru yağlanmış kalıba boşalttıktan sonra kalıbı tezgaha vurun ki hamur yerleşsin. Önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında yaklaşık 50 dakika kadar pişirin.

23 Kasım 2008 Pazar

Mayalı Kolay Poğaça


Uzun zamandır tek bir satır bile yazmamışım. Blogger kapatılınca biraz moralim bozulmuştu belki ondan belki de son zamanlarda yeni bir şeyler denemediğimdendir. Şu pudingli tarifi ve Starbucks kekini keşfetmem kötü oldu. Dönüp dolaşıp onları yapıyorum. Ama sonunda babamın ve eşimin isyanına kulak verdim. Kuzum öğlen uykusuna dalınca poğaça yapmaya kalkıştım. Tam kolay bir poğaça yapmak için kabartma tozuna uzanmışken ne zamandır elimin değmediği instant mayaya gözüm ilişti ve aynı anda burnuma mayalı mahlepli bir poğaça kokusu geldi. Hemen internete girip margarinsiz tarif bakındım. Biraz sonra yazacağım kolay tarifi de lezzetler.com 'da buldum. Ben tarife sadece mahlep ekledim. Çok da iyi etmişim süper bir poğaça oldu...
İşte tarif...

Mayalı Kolay Poğaça

1 paket maya (instant)
2 yumurta
1 su bardağı ılık süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı mahlep
4 bardak un

İçi için:
Peynir, zeytin

Hazırlanışı:
Bir kaba 2 bardak un, şeker ve mayayı koyup karıştırdım. Üzerine sütü, yağı, tuzu, mahlebi ve 1 yumurtanın tamamı, birinin de beyazını ekleyip sarısını üstü için ayırdım. Hamur toparlanana kadar un ekledim. 4 bardak kadar un koymuş oldum. Hamurun üzerini nemli bezle örtüp yarım saat kalorifer üzerinde dinlendirdim. Tezgahı unlayıp hamuru yarım santim kalınlığında açtım. Bu arada fırını da en düşük ayarda ılıtmaya başladım. Bardakla daireler kesip içine evdeki malzemelerden koydum (yeşil zeytin çok yakıştı). Sonra da hamurları ay şeklinde kapattım. Ayırdığım yumurta sarısına 1 çay kaşığı su, yarım çay kaşığı kadar bal ekleyip karıştırdım. Hamurların üzerine sürüp susam ektim. Hamur bitene kadar bu işlemleri tekrarladım. Yalnız hamur yeniden mayalanıp kabaracağı için poğaçaları tepsiye az aralıklarla yerleştirdim. İlk tepsimde 22 poğaça oldu, ikinciye geçmeden (18 adet de bu tepside çıktı) poğaçalar mayalansın diye hemen fırına attım. Tabii kurumasınlar diye de fırını kapattım. Poğaçaları 25-30 dakika kadar yeniden mayalandırdım. Son olarak 180 derecelik fırında yaklaşık yirmişer dakika pişirdim. Mis gibi kokan pufidik poğaçalarım oldu… Uykudan kalkan kuzucuk “Anne, bana bir şey yapmışsın” dedi ve bu lezzet puflarına çok sevindi. Hemen 2 poğaçayı yuttu. Ortalıkta bıraksam belki daha da yerdi benim küçük dombilim…

29 Ekim 2008 Çarşamba

Cumhuriyetin 85. Yılı Kutlu Olsun




Cumhuriyetimize bölücü teröristlerden, sofulardan, dindar geçinen sapık, dolandırıcı ve sahtekarlardan arınmış, uzuuun yıllar diliyorum.

28 Ekim 2008 Salı

Yeniden Başlasın

Merhaba...
Yeniden blog'uma kavuşmak çok güzel. Herkese geçmiş olsun. Umarım böyle "acı bir sansür" bir daha yaşanmaz...

24 Ekim 2008 Cuma

Güllü Kurabiye

Gül kokusunu çok seviyorum. Gül reçeline bayılırım. Hatta pek çokları sevmez ama ben gül suyunu bile severim. Bu arada kurabiye hamuru için yeni takıntım puding eklemek. İnanılmaz özlü ve güzel bir hamur elde ediyorsunuz. İçinde yumurta olmaması da ayrıca hoşuma gidiyor. Böylece kurabiye tazeliğini uzun süre koruyor. Bu sefer de vanilyalı pudingle gülü birleştirdim ortaya tam benim damak tadıma göre bir kurabiye çıktı. Gül sevenlerdenseniz tavsiye ederim...

Malzemeler
125 gr tereyağ (oda ısısında yumuşamış)
1 çay bardağı sıvı yağ
2 kaşık gül suyu (daha az koyabilir ya da hiç koymayabilirsiniz)
1 çay bardağı süt
3 kaşık pudra şekeri
1 paket vanilyalı puding
1 paket kabartma tozu
3 bardak un
50 gr gül lokumu

Hazırlanışı
2 kaşık gül suyu ve sütü bir kaba boşaltıp üzerine pudingi dökün ve iyice karıştırın. Puding eriyince şekeri ekleyip eritin. Daha sonra sıvı yağı ekleyip yine iyice karıştırın. Son olarak lokum hariç bütün malzemeleri ekleyin. Ancak unu yavaş yavaş eklemek daha iyi olur. Un az gelirse yumuşak, ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar ekleyebilirsiniz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp içine 3'e böldüğünüz lokumlardan koyun (kuş lokumundan biraz büyük olabilir). 175-180 derecelik fırında pembeleşinceye kadar pişirin. Üzerine pudra şekeri ya da tarçınla karışık pudra şekeri serpebilirsiniz...
Afiyet olsun!

13 Ekim 2008 Pazartesi

Vişneli Kurabiye

Malzemeler
125 gr. oda ısısında yumuşamış margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı süt
1 paket Gourmet Puding Çikolatalı - Vişneli
4 kaşık pudra şekeri
1 paket kabartma tozu (ben unutmuşum koymayı)
3 bardak kadar un
Yarım bardak vişne

Öncelikle vişnenin suyunu mümkün olduğunca süzün. Margarin ve un hariç bütün malzemeleri karıştırın. Bu arada vişnenin süzülen suyunu da karışıma ekleyin. Margarini ve unu ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin. Hamurdan minik parçalar kopartıp yuvarlayın ve ortasına açtığınız deliğe vişne koyun. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizdiğiniz kurabiyeleri Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Dilerseniz tepsiye koymadan önce kurabiyeleri vişnenin suyuna bulayabilirsiniz. Ben buzluktan çıkardığım vişne bitince öyle yaptım. Ayrıca üzerine eritilmiş çikolata, hindistan cevizi, fındık ya da ceviz yakışabilir. Bir de bu kurabiye ertesi gün daha lezzetli oluyor benden söylemesi...

6 Ekim 2008 Pazartesi

Uykudan Yeni Uyanmış Ekmek Canavarı




Benim kuzumun en sevdiği şeyler pilav, köfte ve tabii ki ekmek... İster taze iste kızarmış olsun onun için fark etmiyor. Cumartesi akşam üstü aşkım ve ben acıkınca şöyle atıştırmalık bir şeyler hazırlayayım diye mutfağa girdim. Önce bayat ekmekleri dilimleyip üzerlerine az yağ sürdüm. Sonra yumurtaya azıcık süt ekledim. Beyaz peyniri ve taze kaşarı ufalayıp yumurta karışımına boca ettim. En son kekik (aşkım fesleğen sevmiyor, aslında bence daha çok yakışırdı) ve kırmızı biber ekleyip iyice karıştırdım. Bu karışımı ekmeklerin üzerine sürdüm. 200 derecelik fırında yumurtaların pişmesini bekledim. Baktım üzerleri pek kızarmadı. Ben de fırınımın ızgara kısmını açıp biraz renk almalarını sağladım ve fırından çıkardım. Tabii evi mis gibi koku sardı. Ekmekleri tabağa çıkartırken aşkım acaba kuzumuza da ayırsak mı diye sordu. Ben kekik ve acı var yemez herhalde derken bir de baktım benim kuzu uyku mahmuru gözlerle mutfak kapısında (ekmek kokusu almış olabilir küçük canavar). Ekmeği görünce de dayanamayıp saldırdı. Acıymış, kekikmiş bizimkine vız geldi... İki minik dilim ekmeği büyük bir iştahla götürdü. Biz de öyle acıkmışız ki ekmeklerin leziz görüntüsünü çekmeye fırsat olmadı. Ama eminim benim uykulu gözlü ekmek canavarımın görüntüsü her şeyden daha leziz...

28 Eylül 2008 Pazar

Mikrodalga Muffin Denemeleri


Bugün biraz deneysel takıldım. Daha önce dizzy-dee sitesinde gördüğüm 5 Dakikada Kolay Kek tarifini muffine uyarlamaya karar verdim. Lezzet olarak her şey yolunda gitti. Pandispanya gibi fısır fısır bir kek oldu. Silikon kalıplarımda yaptığım deneme hızlı olsa da kalıbın içi pişince biraz boş kaldı. Sanırım hatayı tarifi dinlemeyerek yaptım. Normal kek yapıyormuş gibi yumurta ve şekeri fazla çırptım. Yani malzemeleri karıştırırken fazla havalandırmamak gerekiyor. Ben de o nedenle hazırlanışta orijinal tarifi vereceğim. Cam bardaktaki ikinci denememi bardaktan çıkarmak için yanlarını bıçakla sıyırmak gerekti. Ama fırından çıktığındaki görüntü çok şekerdi. Belki kek sırlanmış toprak kaptan daha kolay çıkar. Onun haricinde bu tarif canınız acil kek çektiğinde, etrafta kek yiyecek kimse yokken ideal.



Malzemeler
4 yemek kaşığı kekun (ben kek un yapım tarifini devletşah’ın sitesinden aldım. 1 su bardağına 2 tatlı kaşığı kabartma tozu kek unu daha önce hazır etmiştim, ondan 4 kaşık kullandım)
4 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı süt
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yumurta
Mikroya dayanıklı bir kap

Hazırlanışı
un, şeker ve kakaoyu karıştırın. Yumurtayı ekleyip karıştırın. Son olarak süt ve sıvı yağı ekleyin. İsterseniz bu aşamada ceviz koyabilirsiniz. Hamuru pişireceğiniz kalıba alın ve en yüksek devirde (1000watt) 3 dakika pişirin. Kabarması bitip kek yerleşinceye kadar bekleyin. Sonra da afiyetle yiyin.

Not:
Benim minik silikon muffin kalıplarımda en yüksek devirde pişmeleri yarım dakikayla 1 dakika arasında sürdü. Cam bardakta ise 2 dakika kadar…

25 Eylül 2008 Perşembe

Kakaolu Pudingli Kurabiye

Tarifini diyalogyemekleri sitesinden aldığım bu kurabiye çok lezzetli. Ayrıca kurabiyeler fırından çıktığında şekerpare kurabiyesi gibi oluyor. Yakında pudra şekeri eklemeden pişirip üzerine şerbet dökmeyi deneyeceğim. Sonucu yazarım....

Malzemeler
125 gr. oda ısısında yumuşamış margarin (ben teremyağ kullanıyorum)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı süt
1 paket kakaolu puding (yakında fındıklı deneyeceğim)
3, 4 kaşık pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
3 bardak kadar un

Malzemeleri karıştırın ve unu yavaş yavaş ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin. Hamurdan minik parçalar kopartıp yuvarlayın, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yerleştiriken hafifçe ortasına bastırın. Dilerseniz üzerine hafifce bastırarak ceviz ya da fındık koyabilirsiniz. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında yaklaşık 15-20 dakika pişirin.

Elmalı kurabiye

Yine yaptım yapacağımı ve tarifi nerden aldığımı not etmedim. Üstüne üstlük fotoğrafını çekemeden de kurabiyeler bitiverdi. Ama söz nerden aldığımı bulucağım ve fotoğrafını çekip sonradan da olsa ekleyeceğim...

Malzemeler
150 gr oda ısısında yumuşamış margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı mısır nişastası
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya ((tarifte yoktu)
3 su bardağı un (yavaş yavaş eklerseniz daha iyi, az gelirse biraz daha ekleyin)

içi için
3 orta boy elma
2 çay kaşığı tarçın
4 yemek kaşığı toz şeker
2, 3 damla limon (tarifte yoktu)
Ceviz içi (tarifte yoktu)

Hazırlanışı
Önce elmaları şeker ve limonla suyunu çekene ekadar pişirin. Altını kapatmaya yakın tarçın, iri iri kırılmış ceviz ekleyin ve iyice karıştırıp soğumaya bırakın. Sonra bütün hamur malzemelerinizi karıştırın. Elinizle cevizden daha büyük toplar koparıp yuvarlayın ve bastırarak açın. Sonra kenarına elmalı harçtan koyun ve rulo yapın. 175 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin. Yalnız dikkat edin de fazla pembeleşmesin. Ben kurabiyelerin üzerine çıkar çıkmaz pudra şekeri dökmeyi tercih ediyorum. Bu şekilde şekeri daha güzel emiyor. Yalnız bu şekilde yaparsanız servis yaparken üzerine tekrar hafifçe şeker serpmek gerekiyor. Siz dilerseniz hafif ılıtıp şeker dökebilirsiniz.
Ayrıca hamuru rulo yapmak yerine peynirli poğaça gibi kapatabilirsiniz. Bir de başka bir tarifte görüdüğüm kadarıyla hamur birkaç parçaya bölünüyordu ve yarım santim kalınlığında açılıyordu. Daha sonra sigara böreği yapar gibi bu hamur 6 parçaya kesilip aynı şekilde sarılıyordu.
Afiyet olsun...

6 Eylül 2008 Cumartesi

Edirne Kurabiyesi ve Starbucks Havuçlu Keki

Son birkaç gündür denediğim en iyi iki tarifi eklemeden geçemeyeceğim dedim. Birincisi nereden aldığımı tecrübesizlikten (ilk zamanlar tarifi nereden not aldığımı not etmiyordum) yazmadığım bir tarif. Kavala ya da nam-ı diğer Edirne Kurabiyesi. Geçen gün yengem Gökçeada'dan getirmişti bu kurabiyelerden. İnanılmaz lezizdi, benim kurabiyelerim de onu biraz andırdı ama tarife ek olarak biraz daha fazla un kavurmalı ve az da olsa damla sakızı eklenmeli diye düşünüyorum. Bu arada tarife hafta sonu çiftlikten ağaca çıkıp topladığım ve oturup kırdığım bademleri koydum. Ama bizimkiler biraz iri olduğu için bademleri 3 ya da 4 parçaya böldüm.
işte ilk tarif:



Kavala ya da Edirne Kurabiyesi

Malzemeler:
1 paket tereyağı (ben margarin kullandım)
1 paket kabartma tozu
1 kahve fincanı pudra şekeri (ben 1 buçuk koydum)
2 avuç badem (ben kıydım ve çok az bir yağla kavurdum)
3 bardak un (yavaş yavaş yedirmekte fayda var.)
* Ben bu tarife 1 paket damla sakızını ezip ekledim

Bademleri az yağda kavurdum. Üzerine 2,5 bardak un ekleyip un hafif sararıp iyice kokusu çıkana kadar kavurmaya devam ettim. Soğuması için bir kaba aktardım. Soğuyunca bütün malzemeleri karıştırdım. Biraz dağılan bir hamur oldu. Orijinal tarifte ay şekilde diyordu ama ben hamuru minik toplar halinde yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye dizdim. 160 derecede önceden ısınmış fırında altı hafif pembeleşinceye kadar pişirdim. Sıcakken üzerine hafifçe pudra şekeri serptim. Soğuduktan sonra seris tabağına alıp bolca pudra şekeri serptim.
Pek de leziz kurabiyeler elde ettim... :)

Gelelim Havuçlu Keke
Starbucks'ın havuçlu keki hem benim hem de kocacım için çok lezzetlidir. Aslında Mumu da çok leziz yapıyor ama Starbucks'ınki bir başka. Cuma günü nette dolaşırken acemiasçı'nın sitesinde tarifi görünce aşkıma sordum hemen yap dedi. Tabii kocam isteyince mutfağa geçtim. Tarifteki 4 yumurta beni biraz endişelendirse de keki tadınca iyi ki denemişim dedim. Acemiaşçı'ya bu lezzetli tarif için teşekkür ederim.

Starbucks Havuçlu Keki
1 ½ bardak şeker
1 bardaktan 1 parmak az sızma zeytinyağı
4 yumurta
2 çay kaşığı tarçın
bir tutam muskat(evde olmadığı için koymadım)
2 çay kaşığı kabartma tozu
1 ½ çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı vanilya
2 ¼ bardak un
½ bardak ceviz (ben irice kırılmışş 1 bardak koydum)
1 çay bardağı kuru üzüm (tarifte isterseniz 1/2 çay bardağı diyordu. ayrıca ben sıcak suda beklettim)
3 bardak ince rendelenmiş havuç

Şeker ve yağı mikserle iyice karıştırdım. Yumurtaları orijinal tarifteki gibi teker teker ilave edip karıştırmaya devam ettim. Sonra tarçın, kabartma tozu, karbonat, tuz ve vanilyayı eleyerek ekledim ve karıştırdım. Unu eleyerek ekledim ve elle karıştırdım. Sonrahavucu ilave ettim. Son olarak unlanmış ceviz ve üzümü ekleyip hafifçe karıştırdım. Yağladığım kalıba döktüm (bundan sonra yapışımda kalıbın yanlarını yağlamayacağım, yanlar kabaramadı). Kalıbı kafifçe tezgaha vurup önceden 180 derecede ısıttığım fırına attım. 40 dakika kadar pişirdim ama siz yine de kürdan testi uygulamayı unutmayın.
Dilerseniz keki fırından çıkardıktan sonra üzerine biraz reçel sürüp parlak görünmesini sağlayabilirsiniz...

17 Ağustos 2008 Pazar

Uyduruk zuptirik



Bu da ne demeyin, bu benim yeni tatlım… Evde ne varsa birleştirip bir nevi voltran yaptım… Üstelik de misafirlik olmadığı ve “yaz akşam üstüsü uykusu”na yatmış ev ahalisi uyandıktan sonra hemen dalışa geçeceği için su bardaklarına koydum… (bu arada devletşah ın sitesinde gördükten sonra aklıma bu tatlıyı yapmak geldi. Onu da belirteyim, çalıp çırptı demesinler...)

İşte zuptirik
1 paket bisküvi (burçak ve damla çikolatalı karışmı çok yakışıyor
1 paket vanilyalı puding
3 su bardağı süt
1 yemek kaşığı mısır nişastası (tepeleme değil, insaflı bir kaşık :))
2 Türk kahvesi fincanı su
2 yemek kaşığı kakao
Yarım Türk kahvesi fincanı şeker (tatlı seviyorsanız artırın)
1 çay kaşığı kadar yağ (olsa da olur olmasa da ben teremyağ kullandım)

Hazırlanışı
Herhangi bir paket bisküviyi (mesela açılmış ama bitememiş) gelişi güzel kırın. Eğer bisküvisi fazla olsun istiyorsanız 1,5 paket de olur. Sonra pudingi hazırlayın. Yalnız ne çok sulu ne de koyu olsun. Sonra bardağın dibine biraz puding dökün, üzerine kırık bisküvi, üzerine yine puding. Benim pudingden 5 su bardağı çıktı. Pudingler soğurken bir kaba (ben az yapacağım için süt cezvemi kullandım) kakao, nişasta, su ve şekeri karıştırıp koyulaşıncaya kadar kaynatın. Altını kapatınca yağı ekleyip erimesini bekleyin (çok kafiyeli oldu). Üzeri kaymak yapmış pudinglere dökün. Soğuyunca buzdolabına atın, biraz da öyle bekletin. Sonrası size kalmış, "ayy benim mideme dokunur ben yemeyeyim” diyip 2 bardak mı götürürsünüz, “ay yok rejimdeyim” deyip 3 bardak mı bilmem…


Bu iki teknoloji delisi de benim hayatımın iki aşkı :) sevgililerimmmmmm

Pınar’ın tahinli kurabiyesi




Selamlarrrrr

Sıcak, feci derecede sıcak bir İstanbul'dan sesleniyorummmm. Canım mutfakta bir şeyler yapmak istiyor ama bu sıcakta mutfağa girmek cesaret ister...
Ben de en iyisi tarif vermek dedim. Son haftalarda takıntı tarifim tahinli kurabiye oldu. devletşah ın sitesinde görümüştüm bu tarifi ve ilk denemem yarım ölçü oldu. Süper bir lezzet elde ettim. Tam ölçü denemelerime geçerken bir iki ufak değişiklik de yaptım. Sonuç her defasında muhteşem. Mumu'yla yiye yiye bir hal olduk diyebilirim...
İşte tarif... Fotoğraflar için kocama da teşekkürler...


tahinli kurabiye

İçindekiler
1su bardağı tahin
1su bardağı pudra şekeri
1su bardağı sıvı yağ (ben riviera zeytinyağı kullandım)
1 paket vanilya
1su bardağı iri çekilmiş ceviz ya da fındık (orijinal tarifte cevaizdi ben kavrulmamış fındık kullandım)
3,5 su bardağı un (orijinal tarifte 4,5'tu ama undan olsa gerek bana 3,5 yetti)
1 çay kaşığı kadar toz karanfil (orijinal tarifte yoktu ben ekledim)
Tarçın

Hazırlanışı
Tahin, yağ ve şekeri iyice karıştırın. Un, vanilya, fındık ve karanfil ekleyip yoğur. Yumuşak ama kıyır kıyır bir hamur elde ediyorsunuz. Minik parçalar koparıp yuvarlayın ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. 170 derecede 20-25 dk kadar pişirin. Çok fazla ılınmadan üzerine tarçın serpin.


12 Ağustos 2008 Salı

Mikrodalga browni

Karmakarışık bir hafta sonundan sonra yeniden işlere merhaba dedik. Son birkaç haftadır gırtlağımı bir türlü tutamıyorum ve aşırı derecede yiyorum. Tabii sonuç pazar günü bir felaket oldu. Serum yedim ve kendime anca gelebildim.
Ama cumartesi günü bir browni yaptım ki koca bir borcamı silip süpürdük. Dolayısıyla fotoğrafını bile çekmeye fırsat olmadı. Kuzenlerimin canı kek isteyince bari mikrodalgada hızlıca bir browni yapayım derken elimde iki tarif olduğunu keşfettim. Birini daha önce denedim ve sonuç başarılıydı. Ama miktar az olduğu için iki tarifi karıştırıp yeni bir deneme yapmaya karar verdim.
işte tarif

MALZEMELER:
2 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 küçük paket kakao
Yarım su bardağı ceviz
Yarım su bardağı vişne
1,5 subardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
sos için:
40 gr bitter çikolata
40 gr sütlü çikolata
yarım çay bardağı süt

YAPILIŞI:
Süt, şeker, sıvı yağ ve kakaoyu iyice karıştırıp bu karışımdan bir bardak ayırın. Kalanına yumurta ekleyip iyice çırpın. Un, vanilya, kabartma tozunu ilave edin. En son ceviz ve vişneleri ekleyip hafifce karıştırın. Ben mikrodalga fırının yüksek (en yükseğin bir altı) devirinde 8 dakika pişirdim. Kek sıcakken üzerine çatalla delikler açtım ve ayırdığım kakaolu karışımı döktüm.
Ayrıca çikolataları sütle beraber benmari usulü erittim. Servis yaparken dilimlerin üzerine gezdirdim...

8 Ağustos 2008 Cuma

Kabak Çiçeği Kızartması

Villa Natura'da kaldığımız süre boyunca yediğimiz yemekler gerçekten nefisti ama benim aklım 3 şeyde kaldı. Birincisi Mukadder ablanın kendi bahçelerinden topladığı ve közleyerek sabah kahvaltısında servis yaptığı (sabah kahvaltısında tüketmek hiç aklıma gelmemişti) patlıcanlar. Balık yokluğu nedeniyle zar zor bulduğu taptaze balıklar. Ve yine sabah kahvaltısı için bahçeden toplayarak kızarttığı kabak çiçekleri.
Bu müthiş lezzetler aklıma geldikçe bir kez dana Ali İhsan bey'e ve Mukadder ablaya teşekkür ediyorum.

Villa Natura da yediğim müthiş leziz kabak çiçeği kızartmalarının fotoğraflarını aşağıda görebilirsiniz.... Tarif de çok basit. Yumurta, un, süt, tuz ve karabiberi karıştırıp kabak çiçeklerini bu bulamaca bulayın. Sıvı yağda kızartın.
YA DAAAAAA
Villa Natura yı ziyaret edin :):):)

afiyetler olsun...

10 Temmuz 2008 Perşembe

Zaman hızlı geçiyor

O kadar hızlı ki yaşadığım ve yaptığım her şeyi sanki az önce yapmışım gibi hissediyorum. Tıpkı mücver muffinler gibi. Şu muffin konusuna biraz takık oldum son günlerde. Ama bir türlü istediğim gibi muffinleri yapamadım. Ya sert oluyor ya kalıplara fazla geliyor ya da fazla kabarıp taşıyor. Dün gece yaptığım deneme şimdiye kadar yaptıklarım içinde en başarılılardan biri oldu. Yine de istediğim gibi ağızda dağılmıyor. Tarifin orijinalini nerden aldığımı hatırlayamadım. Sadece elimde notlar vardı.
Bundan sonraki muffinin içine vişne koymaya karar verdim.
işte tarif...







Kakao ve tarçınlı muffin
1,5 su bardağı un (bir parmak az olursa daha iyi oluyor)
1 yemek kaşığı kakao
1,5 çay kaşığı tarçın
Yarım paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1/2 su bardağı şeker (biraz daha tatlı isterseniz bir parmak artırın)
3/4 su bardağı oda sıcaklığında süt
1/4 su bardağı sıvı yağ (dilerseniz biraz daha artırabilirsiniz ben yağlı pek sevmiyorum)
Damla çikolata

Önce kuru malzemelerin tamamını bir kaba eleyerek karıştırdım. Yumurtaları iyice çırpıp şeker ekledim ve çırpmaya devam ettim. Sonra süt ve yağı ekleyip yine hızlıca karıştırdım. Kuru malzemeyi katıp çok çırpmadan malzemeleri birbiriye yedirdim. Muffin kaplarına boşalttım. Üzerlerine damla çikolta döküp kürdanla hafifçe üzerlerine daireler yaptım. İlk defa daha düzgün kabardılar. Sanırım nedeni bu. Son olarak önceden ısıttığım 170 derecelik fırında 12-15 dakika pişirdim.

22 Haziran 2008 Pazar

Mücver muffin




Evet, her şey tam da düşündüğüm gibi oldu. Hem aşırı yoğunluk hem de terazi tembelliği üzerime çöktü. Günler sonra ilk defa bir şeyler yazasım geldi. Herhalde dergi için çok fazla yazı yazdığımdan… Neyse, bugün kuzum yemek yememek için çok direndi. Oysa değişik bir çorba yapmıştım ona. Dün akşam yaptığım pilavı bir domates, bir havuç, minicik bir sarımsak ve biraz kıymayla pişirdim. Sonra da blenderdan geçirdim ama benimki ağzına sürmedi. Bari en sevdiği şeylerden olan ve “boğrek” dediği mücver yapayım dedim. Bu ilk yapışım olduğu ve malzemeleri az tuttuğum için lezzeti anneminki kadar güzel olmadı. Ama esas önemli olan görüntüydü ki herkes onu beğendi. Tarife gelince…
Kabak ve kuru soğanı rendeledim. Ama taze soğanla daha güzel oluyor bence. İçine dereotu, nane koydum. Varsa maydanoz da konur. Biraz beyaz peynir, az tuz ve karabiber ve yumurta ekletip içice karıştırın. Kabaklar bütün suyunu salana bir süre bekleyin. Sonra kek kıvamını alana kadar un koyun. Karışımı muffin kaplarına bölüştürün. Fazla doldurmayın ki içi pişebilsin. Fırına verip altın rengi alana kadar pişirin. Dilerseniz sarımsaklı ve naneli yoğurtla servis yapın…


21 Mayıs 2008 Çarşamba

idiloşun zeytinli kişi


kuzum misafirlerini beklerken...

Sevgili ablacığımın tarifi. Geçen gün arkadaşlarıma yaptım onlar kadar kuzum da bu kişe bayıldı. Maalesef fotoğrafını çekmeyi unuttum ama yapar yapmaz çekip ekleyeceğim. İşte tarif:
125 gr eritilmiş margarin
9 çorba kaşığı un
3 çorba kaşığı yoğurt
12 çorba kaşığı doğranmış yeşil zeytin
Yarım paket kabartma tozu
100 gr beyaz peynir
100 gr kaşar peyniri
1 yumurta
1 bardak süt
Kuru fesleğen

Hazırlanışı:
Margarin, un, yoğurt, kabartma tozu ve 6 çorba kaşığı zeytini karşıtırarak hamuru hazırlayın. Eğer hamur çok yumuşak olursa un ekleyin. Hamuru bir tepsiye bastırarak yayın. Bu işlem sırasında kenarlarının yükselmesine dikkat edin. Hamurun üzerine rendelediğiniz peynirleri ve kalan zeytinleri ekleyin. sonra da üzerine 1 bardak sütle çırptığınız yumurtayı dökün. Seviyorsanız fırına vermeden önce üzerine kuru fesleğen serpebilirsiniz... 175 derecelik fırında yaklaşık 50 dakika pişirin.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Hep telaş hep telaş






Son birkaç gündür nedense benim için inanılmaz telaşlı geçiyor. Hatta ben bile bu telaşa şaşırıp kalıyorum. Hani, ortada bir şey var mı derseniz yok... Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Biz de geleceğin gençleri için dergimizi bitirmekle uğraştık ve çalıştık. Aslında pek güzel bir hafta sonu geçirdik. Öyle ki kendimi süper anne gibi hissettim. Hafta içi iki aylık ikiz bebekleri olan arkadaşlarımız minişleri gezmeye getireceklerini söylediler. Tabii aldı mı beni bir ne yapacağım sıkıntısı. Çünkü bu sevgili arkadaşlarımızı bu zamana kadar şöyle güzel bir şekilde ağırlayamamıştım. Bari bu sefer ellerimle bir şeyler hazırlayayım dedim.
Bir terazi olarak benim için en zor kısım ne yapacağıma karar vermek. Neyse ki yemek davetleri konusunda uzman olan bir ablam var. Hemen bir kiş tarifi verdi. Ben de ne zamandır denemeyi düşündüğüm pudingli kurabiyenin tarifini buldum. Bir de girdim yemekname arşivlerime. sağolsun devletşah dedim... oradan da iki salata tarifi (patates ve kabaklı salata) aldım işte sana süper bir mönü. Her zaman ki sodalı kekimi de yaparsam tamamdır diye düşünerek işe başladım. Ama mumu cumadan çiftliğe gitti. Babamız da cumartesi çalışınca işler biraz karıştı tabii. Cumartesi gaygın anca kuzumu uyttuktan sonra eve geldi. O saatten sonra beraber mutfağa girdik yemeklerin bir kısmını hazırladık. Sabah da mutfak operasyonuna devam ettik. ama sonuçlar gayet başarılı oldu. özellikle ablamın kişine kuzum da dahil olmak üzere herkes bayıldı.
Ama benim yemeklerden öte en sevdiğim şey bebişlere bir hevesle hazırladığım 40 bohçaları oldu. Eskiden her yerde mendiller vardı. Ben bohçalamak için mendil bulamayınca küçük organik havlulardan aldım. İnternette aradım her kafadan bir ses çıkıyordu ben de içine yumurta, pamuk, beyaz ip bir de şeker koydum. Sonra havluları boncuk zincirle sardım. Bir de isimlerini bir karta yazıp minik madallarla havlulara tutturdum. Eserime kendim bile bayıldım...
Şimdilik bu kadar. Meşhur sodalı kekimin ve idiloşun kişinin tarifini bir ara atacağım... Salatalar için yemeknameyi karıştırmanızı tavsiye ederim...
:)

15 Mayıs 2008 Perşembe

Dergi bitirme telaşı


Ay ortası ya yine dergi bitim telaşına düşmüş vaziyetteyim. Böyle zamanlarda biraz tahammülsüz oluyorum (maalesef). Tabii kızım, aşkım, Lidyoşuma da tahammülsüz davranınca kendime çok kızıyorum. Günün 12 saatini benden ayrı geçiren bir bebek sonuçta benim minik meleğim. Neyse ki bazen birbirimize kızsak da çabuk barışıyoruz. Birbirimize duyduğumuz sevgi her şeyin üstünde ve ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi hatırlatıyorum.
Bu aralar en fazla sinirimi bozansa aşkımın 2 aydır geçemek bilmeyen ve doktorumuzun alerjik olduğunu söylediği öksürüğü. O uykusunda öksürdükçe benim hem içim parçalanıyor hem de uykularım kaçıyor. Neyse alerji ilacımıza devam ediyoruz, geçecek inşallah...
Sevgiyle... (böyle yazınca aklıma favori şairim Attila İlhan geldi. Bu kelimeyi çok kullanan biri olarak imzalattığım kitabına aynı kelimeyi yazınca nedense kendimle gurur duymuştum ve mutlu olmuştum... evet var biraz şapşiriklik)
resim anneler gününde çekildi, minik kuş çiftliğin bahçesinde babasıyla top oynadı, tavuklara yem verdi ve çok eğlendi. onun eğlenmesi benim için en güzel hediye :))

9 Mayıs 2008 Cuma

Selam

Umarım terazi tembelliğine kapılmam ve bir an önce blogumu doldurmaya başlarım...